Ebru A. tarafından kaleme alınmıştır
Yurt Dışında Seçici Okullara Hazırlık: Aile Deneyimimiz
Yurt dışında çocuğu okutmak isteyen birçok aile için süreç belirsizliklerle dolu olabiliyor. Biz de bu süreci birebir deneyimledik ve kendi yolculuğumuzu paylaşmak istedik. Profesyonel destek almadan, elimizden geldiğince birebir destek vererek ilerledik. Bu yazıda, aynı yoldan geçecek ailelere ışık tutması açısından deneyimlerimizi paylaşmak istiyorum.
Başlangıç Noktası: Türkiye’deki Eğitim ve İlk Gözlemler
Çocuğumuz Türkiye'de köklü ve disiplinli bir özel okulda eğitim alıyordu. Akademik anlamda temeli sağlamdı; ancak İngilizce seviyesi, özellikle seçici okulların sınavları açısından yeterli değildi. Bu eksikliği fark ettikten sonra, yaz aylarında İngiltere’de bir yatılı okulun yaz programına iki yıl üst üste katılmasını sağladık. Bu programlar sayesinde dili belirgin şekilde gelişti ve yaklaşık B1 seviyesine ulaştı.
Ebeveyn Desteği ve Takip
Bu süreçte en önemli rollerden biri ebeveyn olarak bana düştü. Önceki senelerde birlikte yoğun şekilde çalışırken, bu yıl çocuğum derslerini büyük oranda kendi başına yürüttü. Ben ise yalnızca kontrol ve yönlendirme görevini üstlendim.
“Ödevlerini takip ettim, eksik kaldığı alanları belirlemeye çalıştım ve öğretmenleriyle sürekli iletişimde kaldım.”
Haftalık programlara sadık kalmak ve düzenli kontrol sağlamak oldukça etkili oldu. Nerede destek verebilirim, hangi konuda ek çalışma yapılmalı gibi sorularla süreci aktif şekilde yönettim.
Sınav Süreci ve Hazırlık
Hedefimizde, Birleşik Krallık’ta ilk 150 içinde yer alan, özel ama oldukça seçici bir okul vardı. Geçtiğimiz yıl İngilizce yeterliliği nedeniyle kabul alamamıştık; bu yıl daha hazırlıklıydık. Özellikle kabul sürecinde yer alan sınavlara yönelik olarak, internet üzerinden çeşitli kaynaklardan verbal ve non-verbal reasoning içerikli testler indirip birlikte çalıştık.
“Bu çalışmalar, analitik düşünme becerilerini geliştirme açısından oldukça faydalı oldu.”
Disiplin ve Günlük Rutin
En büyük zorluklardan biri elektronik cihazlardı. Telefon alışkanlığı gelişmemişti ancak tablet kullanımı oldukça yoğundu. Bu durumu kontrol altına almak, ders çalışmaya odaklanabilmesi açısından kritik bir adımdı.
“Tablet süresi kısıtlandığında boş zamanını daha verimli değerlendirmeye başladı.”
Günlük ortalama iki saatlik düzenli bir çalışma disiplini oturtmaya çalıştık. Spor ve oyun gibi etkinliklerin ardından kalan zamanı verimli şekilde değerlendirmeye önem verdik.
Burs ve Destek Süreci
Başka bir seçici okuldan başarıya dayalı burs kazanmıştık; ancak şehir değişikliği nedeniyle bu fırsatı değerlendiremedik. Hedeflediğimiz okulda ise burslar yalnızca maddi duruma bağlı olarak veriliyordu. Bu koşulları karşılamadığımız için başvuru yapmadık.
“Bursların hangi kritere dayalı verildiğini baştan öğrenmek, büyük zaman kazandırıyor.”
Bu nedenle burs araştırmalarında yalnızca akademik değil, finansal kriterlere de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyebilirim.
Yeni Başlayan Ailelere 3 Tavsiye
- Dil gelişimi için erken yatırım yapın. Yaz okulları çocuğun özgüvenini ve seviyesini hızla artırabiliyor.
- Elektronik kullanımını sınırlandırmak disiplinin anahtarı. Ekran süresi kontrol altında olunca ders verimi artıyor.
- Öğretmenlerle sürekli iletişimde kalın. Geri bildirim almak çocuğun eksiklerini görme açısından çok değerli.
Son Söz
Birleşik Krallık'ta seçici bir okula başvurmak, sadece akademik başarıyla değil, aynı zamanda aile takibi, planlama ve öz disiplinle mümkün olabiliyor. Profesyonel destek almak elbette ki faydalı olabilir; ancak aile içi motivasyon ve doğru yönlendirme ile çocuklar bu süreci başarıyla yönetebilir.
“En önemlisi: çocuğu takip etmek, desteklemek ve kendi sorumluluğunu almasına alan tanımak.”